Çağdaş Türk Tiyatrosu ve Ahmet Vefik Paşa 1860 yılında yapılan Gedikpaşa Tiyatrosu, Çağdaş Türk Tiyatrosu’nun ilk adımı olarak görülür. Ancak genel itibari ile bu tiyatroda yabancılar sahne almaktaydı. 16 Nisan 1868 yılında ilk Türkçe oyun sahnelendi ve ertesi yıl Kayserili Mustafa Efendi’nin yazdığı ”Leyla ve Mecnun” isimli eser, ilk Türkçe telif oyunu oldu. Bu süre içerisinde müslüman tiyatro oyuncuları da yetişmeye başladı. Takip eden yıllarda karşımıza çıkan en önemli eser, Namık Kemal’in ”Vatan Yahut Silistre” isimli eseridir ve ilk kez 1 Nisan 1873 tarihinde sahnelenmiştir. Çağdaş Türk Tiyatrosuna emek verenlerden biri de Ahmet Vefik Paşa’dır. Bursa valiliği sırasında bu kentte bir tiyatro yaptırmakla ün kazanmış ve ismi Bursa ile özdeşleşmiştir. (kaynak)
Ahmet Vefik Paşa 3 Temmuz 1823 yılında İstanbul’da doğmuştur. Babası o dönem Dışişleri Bakanlığı’nda memurluk yapan, Tersane ve Serasker kapısı çevirmenliğinde ve Tercüme Odası’nda çalışan Ruhittin Efendi’dir. Dedesi, Divan-ı Hümayun’un ilk müslüman çevirmeni olan Yahya Naci Efendi’dir. Yabancı dilleri iyi bilen bir aileye mensup olmak onun için büyük bir avantaj olmuştur. Babasının görevi dolayısıyla Fransa’da yaşadığı dönemde Fransızcayı anadili gibi, Londra’da elçilik katibi olduğu dönemde İngilizceyi ve Tahran’a elçi olarak atandığı dönemde de Farsçayı çok iyi öğrenmiştir. Elçilik binasının Osmanlı toprağı olduğunu söyleyerek ilk defa elçilik binasına bayrak asan da Ahmet Vefik Paşa olmuştur. Çok geniş yabancı dil bilgisi olan Ahmet Vefik Paşa, yabancı dillerdeki birçok eseri Türkçeye çevirmiştir ve bu eserleri dilimize kazandırmıştır. Bu eserler içerisinde Çağdaş Türk Tiyatrosu’nun gelişmesine hizmet eden; Moliere’in 16 eserini uyarladı, Victor Hugo ve Voltaire’in de eserlerini tercüme etti. Bursa valiliği döneminde memurları tiyatroya gitmeye mecbur etti. Bu tür hareketlerinden dolayı ona tuhaf adam ya da deli dedikleri de olmuştur.
O güne kadar tiyatro seyretmenin gereklerini bilmeyen seyirciye bu işi öğretmek yine Ahmet Vefik Paşa’nın üzerine düşen bir görevdi. Bu yolda halkı tiyatroya alıştırmak, beklentilerini doğru ve güzel olana çevirmek, seçici olmasını sağlamak; bütün bunların yanında tiyatro görgüsünü, oyun seyretme ahlakını, bir tiyatroda nelerin yapılıp nelerin yapılmayacağını da öğretmek gerekiyordu. İlk Türkçe sözlükleriden biri olan Lehçe-i Osmani’yi yazmıştır. Ayrıca yaptığı araştırmalar ile Türk tarihinin Osmanlı ile başlamadığını savunmuş ve bu yönü ile Osmanlı Türklerinin ilk Türkçülerinden olmuştur.Fezleke-i Tarih-i Osmani (Kısa Osmanlı Tarihi) ve Hikmet-i Tarih (Tarih Felsefesi) isimli tarih kitapları yazmıştır. Şecere-i Türki isimli eseri Çağatay Türkçesi’nden Osmanlı Türkçesi’ne çevirmiştir.
Türk Dili, edebiyatı ve tarihi alanlarında önemli çalışmalar yapan ve eserler bırakan bu Türk düşünür ve devlet adamı, 2 Nisan 1891 yılında İstanbul’da vefat etmiştir ve Rumelihisar mezarlığında yatmaktadır.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz