Jeux D’enfants renklerin sihirli bir gizemi var sanki.. görsellik müthiş derecede ön planda.. eh fransız filmi nasılsa.. hastanenin önünde, baygın sevgilinin başında, sabaha karşı çekilen sahne, bütün mantıkdışılığına rağmen kabul gördü benliğimde.. zira ki çok az filmde bu kadar güzel bir resim/kare yakalayabiliyorsunuz..

senaryo gayet düzgün(!).. çılgın, özgür, umarsız.. ama gerçek “aşk”tan ziyade, gerçek “dostluğu” anlatıyor bana kalırsa.. “iki ruhun birleştikleri çizginin dahi belli olamayacağı şekilde birbirine kaynaşabilmesini”.. uzağa, zamana, acıya, hüzne ve her türlü engele karşı koyabilecek tek şeyi.. bütün dünya, bütün insanlar aksini söylese ve gösterse ve göstermiş olsa da; bir daha “böyle bir şey var olamaz” demek cesaretini gösteremeyeceğim şeyi..

Kült filmlerden değil elbette.Fekat güzel, hoş, izlenilesi bir film.Özellikle dram-romantik filmlerden hoşlananlar için baş ucu filmi olabilicek bir film olduğuna inandığım bir film.Söylendiği gibi Amelie de izlenmeli.Ama bu tarz fimlerden haz etmeyenlerin hoşlanmayacağı bir film.Çok çok abartılıcak bir yanı yok.Ama ben beğendim:)

” … Better than George Lucas’s trilogy, the muppets and 2001!
Better than Emma Peel, Marilyn, Lara Croft and Cindy Crawford’s beauty mark!
Better than the B-side to Abbey Road, Jimmy Hendrix and the first man on the moon…Space Mountain, Santa Claus, Bill Gates’ fortune, The Dalai Lama, Lazarus raised from the dead!
Schwarzenegger’s testerone shots, Pam Anderson Lips, Woodstock, Raves!
Better than de Sade, Rimbaud, Morrison and Castaneda!
Better than freedom
Better than life.”
Cap! Dikdatörlerin hükmettiği bi evrendeki kayısılı turta renkleri olmak istiyoruz bizler de.

BİR CEVAP BIRAK

Please enter your comment!
Please enter your name here