1 yorum pirate 02 Aralık 2022 08:05

Amerikan dizi sektörünün formsuzluğu son birkaç yılda ciddi seviyelere ulaşmış durumda. Bu da benim alternatif ülkelerden daha fazla dizi izlememe ve daha fazla yerli dizi denememe neden oluyor.

Yerli dizi piyasamızda furyalar moda olmuştur her daim. Bir tıp draması tutar, ortalık tıp dramasından geçilmez olur. Bir askeri dizi tutar; diğer kanallar da bu tarz işlerle çıkagelir. Bir mafya dizisi tutar ortalık mafya dizisi kaynar hale gelir. Şu anın furyası da gerçek hayat hikayelerinden uyarlama diziler. Bu yazımızda biri yeni başlayan, diğer üçü ise iyi reytinglerle devam eden gerçek hayat hikayelerinin ekrana yansıtıldığı 4 diziyi tanıtacağım.




İlk dizimiz Yalı Çapkını. Cuma akşamları Star TV’de yayınlanıyor. Hali hazırda 10 bölümü geride kalmış durumda. Piyasadaki devam eden yerli diziler arasında en çok reyting elde eden dizi konumunda. Son bölümüyle Total grubunda 13.73, AB grubunda 11.19 ve ABC1’de 12.56 reyting elde ederek kendi zirvesini gören dizi, bir süredir yayınladığı dizilerde istediği popülerliği yakalayamayan Star TV’nin yüzünü fazlasıyla güldürmüş durumda.

Son yıllarda adı sektörde sürekli olarak anılan ünlü psikiyatr ve yazar Gülseren Budayıcıoğlu‘nun çıkınından çıkan dizilerden biri Yalı Çapkını. Bilindiği üzere kendisi İstanbullu Gelin, Doğduğun Ev Kaderindir, Kırmızı Oda, Masumlar Apartmanı ve Camdaki Kız gibi dizilerle de adından sıkça söz ettirmişti daha önce. Yazımıza konu olan dizilerden bir diğeri olan Çöp Adam da yine onun çıkınından çıkma keza.

Mehmet Barış Günger, dizinin senaristi. Burcu Alptekin yönetmeni. Emel Sakarya ve Onur Güvenatam ise OGM Pictures imzalı dizinin yapımcıları.

Geçelim dizinin konusuna:

Gaziantepli Korhan familyası, İstanbul’da yaşayan, ülke genelinde isim yapmış olan, oldukça varlıklı bir ailedir. Ailenin sözü saygıyla ve de korkuyla dinlenen kişisi Halis Ağa, sorumsuzluklarıyla kendisini bir hayli yoran hovarda torunu Ferit’i uslandırmak adına onu evlendirmeye karar verir baskı yoluyla. Ferit, dedesini daha fazla kızdırmak ve büyük bir servetten mahrum kalmak istemediğinden bu isteğine gönülsüzce boyun eğer ebeveynlerinin de sıkıştırmasıyla.

Ferit’e Gaziantep’ten uygun bir gelin adayı aranıp bulunur şehrin tanınmış ve varlıklı aileleri arasından. Buldukları kız ise babasından kalan mirası yiye yiye hala bitirememiş olan Kazım isimli bir toprak ağasının bu günler için büyüttüğü Suna isimli büyük kızı olmuştur. Tanışma, kız isteme merasimi ve düğün, bir hışımla halledilecek şeylerdir Korhan familyası için. Oyalanmaya niyetleri yoktur.

Kız isteme merasimi sırasında çapkın damadımız Ferit işe su koyar ve Suna’yı istemekten vazgeçer. Daha öncesinde çarşıda hiddetli bir tanışma yaşadığı Suna’nın küçük kız kardeşi Seyran’ı orada görünce şaşırır ve heyecanlanır. Yaramazlığı baş gösterir ve Seyran’ı istemeye karar verir. Kazım’ın derdi Korhanlar ile dünür olmaktır ve hangi kızının Ferit ile evleneceğinin onun için bir ehemmiyeti yoktur. Seyran’a sorulmaksızın karşılıklı anlaşma yapılır ve Ferit’in Seyran ile evlenmesine karar verilir.

Üniversite okumak niyetinde bir genç kız olan Seyran, umduğu üzere üniversiteye başlamak için değil evli bir genç kız olarak gelir İstanbul’a. Çok büyük bir yalıya yerleşir, aradığı önünde aramadığı arkasındadır. Çok zorluk çektiği baba evinden ayrılmış olması da başka bir büyük artıdır ama Seyran istemediği bu evlilikten ötürü mutlu ve huzurlu değildir.

Bakalım bundan sonraki süreçte hayat Seyran, Ferit ve çevrelerindeki diğer insanlar için neler getirecek?

*Seyran ve Ferit karakterlerine daha öncesinde Öğretmen dizisinde birlikte çalışmış olan Afra Saraçoğlu ve Mert Ramazan Demir hayat veriyor. Demir’i Çıplak ve Ölüm Zamanı dizilerinden tanıyoruz ayrıca. Saraçoğlu’nu ise Yeşilçam ve Fazilet Hanim ve Kızları dizilerine ek olarak Kötü Çocuk filminden hatırlıyoruz.

*İçerde, Karadayı ve Yılan Hikayesi gibi diziler dışında Babam ve Oğlum, Dedemin İnsanları ve İlk Aşk gibi sinema filmlerinden yakinen tanıdığımız Çetin Tekindor, Halis Ağa karakterini canlandırıyor. Biraz zor bir adam Halis Ağa. Çeşitli kuralları olan, sözünün göz ardı edilmesinden hiç haz etmeyen biri. Disiplin ve itibar, onun için önemli değerler.

*Şarkıcı ve oyuncu kimlikleriyle tanıdığımız Emre Altuğ (Tatlı Hayat, Lise Defteri, Sensiz Olmuyor, Sizi Seviyorum) ile Gözde Kansu (İçerde), Ferit’in ebeveynleri Orhan ve Gülgün karakterleriyle karşımıza çıkıyorlar. Orhan, babasının sözünden pek çıkmayan, suratı da pek gülmeyen biri. Pasif bir adam olduğu da söylenebilir. Gülgün ise vakti zamanında Seyran’ınkine yakın tarzda bir giriş yapmış aileye ve Seyran’ı sevgiyle ve anlayışla kucaklamakta bu nedenle. Halis Ağa’ya karşı saygılı, eltisi İfakat’a karşı ise alaycı bir yaklaşım içerisinde yalıda.

*Hercai ve Kara Ekmek gibi dizilerden anımsanabilecek Gülçin Santırcıoğlu, İfakat karakterini canlandırıyor. İfakat’ın eşi, yani Orhan’ın ağabeyi çok uzun yıllar önce vefat etmiş. Çok uzun evli kalmamış aslında ama Halis Ağa onu gelini bilmeye ve ona evde bir yer vermeye devam etmiş. İfakat’ı yalının genel koordinesinden sorumlu ilan etmiş. Ev ahalisinin bir olay halinde ona danışmasını, ona haber vermesini rica etmiş. Orhan ile gizli bir ilişkisi mevcut ayrıca kendisinin.

*Doğukan Polat‘ı (Söz, Sefirin Kızı) Ferit’in ağabeyi Fuat karakteriyle izliyoruz. Babası Orhan’a holding yönetiminde yardımcı oluyor. Öznur Serçeler (Erkenci Kuş) ise Fuat’ın eşi Asuman rolüyle karşımıza çıkıyor. Fuat ve Asuman’ın çok isteseler de çocukları olmuyor bir türlü.

*Diren Polatoğulları (Üç Kuruş, Karadayı), Seyran’ın babası Kazım karakterine hayat veriyor. Çekilmezlikte son nokta bir adam Kazım. Çıkarcı, görgüsüz, tembel, cimri biri. Bunların ötesinde dayakçı bir eş ve baba. Maddi durumları epey iyi olsa da bir hizmetçi tutmamış onca sene konaklarına. Karısını ve kızlarını hizmetçi olarak çalıştırmış evde. Onlara ikinci sınıf insan muamelesi çekmiş ve hayatları boyunca zulmetmiş. Kızlarını bir mal olarak görmüş ayrıca. İlerde iyi bir aileye gelin olmalarının onun için prestij ve zenginlik kaynağı olacağını düşünmüş. Bu sebeple kızlarına küçük yaştan itibaren çeşitli beceriler (yabancı diller, müzik aletleri, görgü kuralları, dans vb.) kazandırmayı ilke edinmiş. Nihayet hayaline kavuşmak üzere bu evlilikle anlayacağınız.

*Sezin Bozacı (Kırmızı Oda), Kazım’ın karısı Esme karakterini canlandırıyor. Beril Pozam (Afili Aşk) ise büyük kızları Suna karakterine hayat veriyor. Seyran evlenince şimdilik kurtulmuş gözüküyor baba zulmünden ama Esme ve Suna için zulüm artarak devam ediyor. Korhanlar ile olan evlilikte bir anda taca çıkması Suna’nın babası için iyi bir yatırım olmaktan çıkmaya başlamasına da yol açıyor. Bu hayattaki en büyük hayali evlenmek olan Suna’ya da bol ağlamalı yakın bir gelecek düşüyor.

*Çok fazla sayıda dizi ve sinema filminden yakinen tanıdığımız Serif Sezer, Kazım’ın halası Hattuç karakterine hayat veriyor. Halis ile aralarında bir yakınlaşma ve evlilik ihtimali olmuş vakti zamanında ama işler farklı gelişmiş. Hattuç, hiç evlenmemiş bunca sene. Babası öldükten sonra kardeşinin, kardeşi öldükten sonra da yeğeni Kazım’ın yanında bir hayat sürmüş. Kazım’ın ailede sözünü az buçuk dinlediği ve saygı duyduğu tek kişi Hattuç.

*Buçe Buse Kahraman‘ı (Ben Gri, Yasak Elma), Ferit’in sevgilisi Pelin karakteriyle izliyoruz. Pelin, Ferit’e çok aşık. Öyle ki başka biriyle evlenmesine bile razı geliyor. Onun Ferit’ten, Ferit’in de ondan vazgeçmek gibi bir niyeti yok elbette. Onların ilişkileri Seyran’ın kabullenmesi gereken bir durum daha ziyade.

*Bu diziyle ilk oyunculuk deneyimini yaşayan Umut Gezer, Seyran’ın eski sevgilisi Yusuf karakterini canlandırıyor. Yusuf ile Seyran’ın birlikte şehir dışında üniversite okuma hayalleri varken ortaya çıkan zorunlu evlilik durumu bu hayallere engel oluyor. Seyran’ın birlikte kaçma talebine Yusuf korkakça yaklaşıp Seyran’ı kendi başına bırakınca çiftimiz ayrılıyor ama Yusuf bu ilişkiyi kafasında bir türlü bitiremiyor.

*Ersin Arıcı, Ferit’in şoförü ve aynı zamanda sağ kolu konumundaki Abidin karakterine hayat veriyor. Sempatik, sır tutan, sorun çıkarmayan bir adam Abidin. Tam bir iş bitirici.

*Yalının yatılı hizmetli ekibine de değinelim. Ekibin başında Halis Ağa’nın onca yıldır birlikte çalıştığı ve çok güvendiği Latif (Yiğit Tuncay) var. İrem Altuğ (Çukur), evdeki hizmetçilerden biri olan Sultan‘a hayat veriyor. Oldukça meraklı bir kadın Sultan. Bir miktar da suratsız. Naif kocası İbrahim (Cansu Fırıncı) de yalıda çalışıyor. Kızı Dicle (Selen Özbayrak) de yalıda hizmetçilik yapmakta. Bir de Fırat (Yağız Ata Dinçer) isimli küçük bir oğlu var. Şefika (Hülya Duyar), yalının aşçısı. Carlos (Muhammed Mustafa) isimli yabancı bir çalışan da mevcut ayrıca ekipte.

*Menderes Samancılar (Asmalı Konak, Sıla) ise Halis Ağa’nın sanatına büyük değer verdiği Necip isimli huysuz bir mücevher sanatçısı rolüyle çıkıyor ara ara karşımıza. Halis Ağa, Ferit’i onun yanına çırak yapacak ilerleyen süreçte.

Diziyi başladığı günden beri ilgiyle takip ediyorum. Afra Saraçoğlu ve Mert Ramazan Demir arasındaki daha önce birlikte çalışmış olmaktan kaynaklı o kanka uyumu diziyi izlememdeki en büyük etken. Seyran, Ferit ve Pelin arasındaki sahneler de dizideki favori sahnelerim. Beril Pozam, dizide öne çıkan isimlerden biri. Emre Altuğ’un ve Gözde Kansu’nun yeterli seviyede kullanılmadığını düşünüyorum dizide. Gözde Kansu’nun karakteri Gülgün’ün daha fazla süre aldığı takdirde dizi için bir pozitif enerji kaynağı olabileceğine inanıyorum. Emre Altuğ’un karakteri Orhan’ın ise büyük bir uyanış ve evrim geçirmesi şart.




İkinci dizimiz Çöp Adam. 30 Kasım’da Total grubunda 4.42, AB grubunda 4.43, ABC1’de ise 4.92 reyting elde ederek hiç fena olmayan bir başlangıç yaptı.

Yukarıda da sözünü ettiğim üzere bir diğer Gülseren Budayıcıoğlu dizisi. Yine OGM Pictures imzası var dizinin altında. Senaryosu Melek Gençoglu ve Su Ersöz tarafından kaleme alınmakta. Yönetmenliğini Yağız Alp Akaydın üstlenmekte. Yapımcısı ise Onur Güvenatam.

Geçelim dizinin konusuna:

Tamer Yılmaz isimli bir adam var hikayemizin merkezinde. Tasarladığı bir bilgisayar oyunu sonrası yabancı bir şirket 300 milyon dolara şirketine ortak oluyor Tamer’in. Garip bir adam Tamer. Arkadaşı ve yoldaşı Seko dışındaki tüm yakınları bu satışı televizyon başında tesadüfen öğreniyor. Zenginlik haberini televizyondan öğrenen aile fertlerini tatlı bir heyecan sarıyor. Tamer’in onlar için, hayatın da Tamer için farklı planları mevcut.

Tamer, uzun yıllardır kullanılmayan ve kısa bir süre önce büyük bir tadilattan geçen büyük bir yalı satın alıyor ilk icraat olarak. Karısı, kızı ve kız kardeşinden oluşan çekirdek ailesi ile uzun yıllardır görüşmediği ve çocukluk travmalarından ötürü son derece öfkeli olduğu ebeveynlerini aynı çatı altında bu yalıda birleştirmeye karar veriyor. Yukarıda da belirttiğimiz üzere epey garip bir adam Tamer. Kafasının içinde neler döndüğünü anlamak pek mümkün değil.

*Tamer karakterine Diriliş: Ertuğrul, Son, Sevgili Dünürüm ve Koçum Benim gibi dizilerden yakinen tanıdığımız Engin Altan Düzyatan hayat veriyor. Çok küçük yaşta bir sürü işte çalışmak zorunda bırakılmış Taner. Ebeveynleri tarafından insan muamelesi gösterilmemiş kendisine ve kız kardeşine. Kız kardeşinin sebep olduğu bir yangın sonrasında bir yetiştirme yurduna bırakmış onları ebeveynleri. O günden sonra hayatı pozitif yönde değişmeye başlamış. Fakat o negatif çocukluk anılarının izleri hiç silinmemiş.

Yeni aldığı yalının altında gizli bir geçit ve gizli bir büyük oda keşfeden Tamer aşırı sakin kişiliğine rağmen epey heyecanlanıyor ve o büyük gizli oda çok yakında hiç tanımadığı hoş bir kadını misafir etmek üzere.

*Sedef Avcı (Ezel, Elkızı), Tamer’in eşi Berrin karakterini canlandırıyor. Üniversitede tanışıp sonrasında evlenmiş Tamer ile. Tamer’i seviyor. İyi bir eş ve de anne. Uysal bir yapısı var. Tamer’i çözmeye çalışmayı bırakmış uzun bir süre önce. Bu içine kapanık, az konuşan, duygu ve düşüncelerini fazla paylaşmayan, işkolik adamı olduğu gibi kabul etmiş. Tamer’in bu cümbür cemaat yaşama kararını da epey garipsemekle birlikte kabul ediyor Berrin. Çiftin Damla (Gülizar Nisa Uray) isimli sevgiyle büyüttükleri küçük bir kızları var.

*Elçin Afacan (Sen Çal Kapımı), Tamer’in onunla aynı acılardan geçmiş kız kardeşi Meryem karakterine hayat veriyor. Hayatı boyunca hep yanında olan, ona kol kanat gelen ağabeyini çok seviyor. Onunla birlikte yaşamış hep. Çalışmıyor. Salaş kıyafetler giymeyi tercih ediyor. Kırık dökük, hayata ve insanlara olan güveni yerle bir olmuş, boş vermişlik içerisinde olan asosyal bir genç kadın Meryem.

*Salih Kalyon (Bizimkiler, Ezel) ve Füsun Demirel (İlginç Bazı Olaylar, Yalan Dünya, Sıdıka), Tamer’in ebeveynleri Bülent ve Aysel karakterlerini canlandırıyorlar. Kendilerinden başka hiç kimseyi düşünmeyen, bencil, vurdumduymaz kişiler Bülent ve Aysel. Evlatlarının çocukluklarına kabus gibi çökmüşler. Birini köpek gibi çalıştırmışlar, diğerini evde yalnız bırakıp ayağından zincirlemişler. Yedirmemişler yemişler. Çocukları Bülent’in artıklarıyla beslemişler. Yangını fırsat bilerek çocukları yetimhaneye bıraktıktan sonra da kendi yollarına gitmişler. Onları bir daha oradan almak gibi bir çaba ve istekleri olmamış. Tamer okuyup iş sahibi olup eli biraz para görünce onlara bir ev kiralamış, harçlık göndermeye başlamış. Ekonomik olarak yanlarında olsa da onlarla neredeyse hiç görüşmemiş. 300 milyon dolar haberini televizyondan alan ikili, bu zenginlikten bir pay beklentisi içerisine giriyorlar utanmadan hemen. Tamer onlara beklentilerinden çok daha fazlasını sununca da şaşkınlıkları mutluluklarını aşar hale geliyor.

*Ali Yoğurtçuoğlu (Benim Tatlı Yalanım), Tamer’in yakın arkadaşı ve sağ kolu konumundaki Seko karakteriyle karşımıza çıkıyor. Yetiştirme yurdunda tanışmış ikilimiz ve sonrasında yolları ayrılmamış. Tamer şirketini kurduktan sonra birlikte çalışmaya başlamışlar. Gözü tok, çalışkan, dürüst biri. Tamer’in ona olan güveni tam. Ailesiyle bile paylaşmadığı bazı sırları onunla paylaşmakta.

*Kiralık Aşk, Yaşamayanlar ve Çarpışma gibi dizilerden tanıdığımız Elçin Sangu, Peri karakterine hayat veriyor dizide. Bir bankada müdürlük yapmakta. Eşi ve kendi hayatını bir kenara bırakarak sağlığıyla uzun yıllardır yakından ilgilendiği hasta kız kardeşiyle birlikte yaşayan Peri’nin hayatı ve değer verdiği her şey bir gecede değersiz, anlamsız hale geliyor. Bu psikolojiyle kör kütük sarhoş bir şekilde yollarda savrulduğu bir gecede yolu Tamer ile kesişiyor Peri’nin.

*Büsra Çam (Ver Elini Aşk), Peri’nin arkadaşı rolüyle karşımıza çıkıyor. Hülya Şen (Zerda, Avlu), yalıdaki hizmetçilerden Nesrin karakterini canlandırıyor. Cankat Aydos (Alef, Arıza), Nesrin’in hayırsız, işsiz güçsüz, tembel, otlakçı, güvenilmez, kaba oğlu Yavuz karakteriyle karşımıza çıkıyor. Şeyda Terzioğlu ise yalıda çalışan hoş görünümlü, işveli ve alaycı bir hizmetçiye hayat veriyor.

Dizinin yayınlanan ilk bölümünü izledim ve de beğendim. ‘Kamera şakası gibi bir dizi’ hissi uyandırdı bende. Çok eğlendim ama izlerken. Farklı tonda bir Budayıcıoğlu çalışması olmuş. Acı var yine ortada ama duygusala bağlatan cinsten değil. Güldürten, kendisiyle dalga geçirten cinsten. Bu ayarda ve tonda gidecekse bir şansı hak ediyor gibi görünüyor.




Üçüncü dizimiz Kızılcık Şerbeti. Hali hazırda 5 bölümü geride kalmış durumda. Show TV’de yayınlanıyor. Cuma akşamında Yalı Çapkını’na rakip olması en büyük şanssızlığı. Buna rağmen 3-5 aralığında reytingler elde ederek kendi yağında kavruluyor.

Senaryo Melis Civelek tarafından kaleme alınıyor. Yönetmenliğini Hakan Kırvavaç üstlenmiş. Gold Film imzalı dizinin yapımcısı Faruk Turgut.

Geçelim dizinin konusuna:

Bir evlilik ile başlıyor hikayemizde her şey. Farklı iki kültürden gelen Doğa ve Fatih isimli iki gencin evliliğiyle. Doğa, iyi eğitimli, realist, idealist, modern ve açık sözlü bir bekar annenin kızı. Fatih ise muhafazakar, geleneksel, değişime ve gelişime kapalı bir aileden geliyor. Gençler birbirlerini ötesini düşünmez bir şekilde seviyorlar. Doğa hamile kalıp bebeği aldırmak istemeyince de apar topar evlenmeye karar veriyorlar.

Gelinimizin annesi Kıvılcım bu evlilikten son derece rahatsız oluyor. Kültür farkından ve damadın ailesinden ötürü bu evliliğin yürümeyeceğinden emin olan Kıvılcım, kızını bu evlilikten caydırmaya çalışsa da başarılı olamıyor. Çaresizce hayatındaki bu yeni gerçekliği, bu yeni sınavı kabul etmek zorunda kalıyor.

*Güneşin Kızları ve Akrep gibi dizilerden hatırlanabilecek Evrim Alasya‘yı Kıvılcım karakteriyle izleme şansı elde ediyoruz dizide.

*Kıvılcım’ın ‘aptal aşık’ kızı Doğa rolünde Sıla Türkoğlu‘nu izliyoruz. Diş Hekimliği Fakültesi’nde okuyan Doğa, aşkını her şeyin önüne koyuyor ve yadsınamaz gerçekliğe karşı gözlerini kapatıyor. Tamamen farklı bir dünya ve yepyeni kurallar onu bekliyor bu yeni hayatında.

*Fatih (Doğukan Güngör), damadımız. Evlendikten sonra değişen erkek tabirini sembolize etmekte dizide.

*Kıvılcım’ın müdirelik yaptığı özel lisede okuyan Çimen (Selin Türkmen) isimli asi ruhlu bir ergen kızı daha mevcut. Bir de olan biten her şeyi normal bir şeymiş gibi göstermeye çalışan Sönmez (Aliye Uzunatağan) isimli bir annesi. Kızı ve annesiyle birlikte yaşıyor Kıvılcım. Bir de kız kardeşi var kendisinin. Özgür ruhlu, pek ele avuca sığmaz, çok uzun süre aynı yerde kalamayan, sivri dilli bir kadın Alev (Müjde Uzman). Şu sıralar yurt dışında kendisi. Düğün için yurda dönmek üzere. Kıvılcım’ın alt katında bir dairesi var.

*Geçelim Fatih’in ailesine. Varlıklı bir iş adamı olan babası Abdullah rolünde Baba Candır, Gece Gündüz ve İkinci Bahar gibi dizilerden hatırlanabilecek Settar Tanrıöğen‘i izliyoruz. Aynı evin içerisinde çeşitli kurallar dahilinde geniş ve geleneksel bir aile olarak yaşamak onun olmazsa olmazlarından. Bu evlilik dışı çocuğu ve kızın annesini bu durum ona çok ters olsa da oğlunun hatırına ve büyük bir iş adamı olarak itibarına zarar gelmemesi adına kabul ediyor. Anlayışlı gibi görünse de değişime kapalı biri. Lakin değiştirmeye çalışmaya açık biri elbette.

Abdullah’ın görücü usulü evlendiği onca yıllık eşi Pembe karakterine Medcezir ve Bir Zamanlar Çukurova dizilerinden anımsanabilecek Sibel Tasçıoğlu hayat veriyor. Namazında niyazında bir kadın Pembe. Abdullah’a kıyasla daha anlayışlı biri gibi görünse de onun da aşılamaz sınırları var elbette. O da bir şeyleri değiştirme derdinde. Bunu yaparken de kibar bir tavır takınmaya çalışmakta.

Pembe ve Abdullah’ın Mustafa (Emrah Altıntoprak) isimli bir oğulları daha var. Kendisi göz ardı edilen ve iş hayatı açısından pek güvenilmeyen evlat konumunda. Nilay (Feyza Civelek) isimli ortalığı karıştırmaktan büyük keyif alan bir karısı var Mustafa’nın. Zenginlik, bu hayatta Nilay için en önemli şey. Kapı dinleme, gıybet ve her fırsatta birilerine laf sokmaya çalışmak da vazgeçemediği sakil özellikleri.

Nursema (Ceren Yalazoğlu) isimli bir de ablası var Fatih’in. O da annesi gibi namazında niyazında biri ama kalbi ve düşünceleri onunki kadar temiz değil. Genel olarak bir negatiflik hakim kendisinde. Sivri dilli ve yargılayıcı yapısıyla da tam bir sevimsizlik timsali.

Doğa bu insanlarla aynı evde yaşamak zorunda bundan sonraki süreçte.

*Yasak Elma, Adını Feriha Koydum ve Güllerin Savaşı gibi dizilerden hatırlanabilecek Barış Kılıç, Abdullah’ın şirkette birlikte çalıştığı erkek kardeşi Ömer karakterine hayat veriyor. Ömer’ın ağabeyine ve onun ailesine kıyasla daha modern bir adam olduğunu söylemek mümkün ama onun modernliğinin de bir sınırı mevcut. Yıllardır ayrı yaşadığı ama resmi olarak boşanamadığı bir eşi var. Kendisiyle henüz tanışmadık ve bu evlilikten olan Metehan (Rahimcan Kapkap) isimli serseri, saygısız, itici bir oğlu var. Metehan, Kıvılcım’ın müdürlüğünü yaptığı lisede öğrenim görüyor. Kıvılcım’a uyuz oluyor. Çimen’le de ağız dalaşı halinde.

*Feray Darıcı, Kıvılcım’ın yakın arkadaşı Fatma rolüyle ara ara karşımıza çıkıyor.

*Serkan Tınmaz, Alev ile organizasyon işinde birlikte çalışan ve Nursema’ya ilgi duymaya başlayan kibar bir adama hayat veriyor.

*Soydan Soydaş, Doğa ve Çimen’in ben merkezci, utanmaz ve beş para etmez babaları Kayhan karakteriyle diziye dahil oluyor ilerleyen bölümlerde. Doğa’nın Abdullah gibi zengin bir adamın gelini olması en çok onu sevindiriyor. Alara Bozbey ise onun müstakbel eşi Ecem rolüyle karşımıza çıkıyor.

Diziyi başladığı vakitten bu yana ilgiyle izliyorum. İyi gittiğini, karşıt tarafları fena yansıtmadığını düşünüyorum. Kıvılcım karakteri diziyi izlememin başlıca sebebi. Bir de Alev’i seviyorum. Geriye kalanlar ise katlanabildiğim sevimsizler ve katlanamadığım sevimsizler olarak ikiye ayrılıyor. Yukarıda da dikkat çektiğim üzere Yalı Çapkını ile aynı gün yayınlanmamış olsa daha popüler bir dizi olabilirdi diye düşünüyorum Kızılcık Şerbeti için.




Geçelim bu upuzun yazımıza konu olan son diziye: Yürek Çıkmazı.

Salı akşamları TRT 1’de yayınlanan dizinin 5 bölümü geride kalmış durumda. 3.5-5.5 aralığında reytingler elde eden dizi, Atike Hınçlıer’in 2018 yılında yayımlanan ve gerçek bir hikayeden uyarladığını belirttiği aynı isimli kitabından uyarlanıyor.

Ayla Hacıoğulları ve Vilmar Özçınar, dizinin senaryosunu kaleme almakta. Serdar Gözelekli, yönetmenliğini üstlenmiş durumda. Gold Film imzalı dizinin yapımcısı Faruk Turgut.

Bir gün Cennet isimli bir kadın ölüyor ve hikayemiz başlıyor. Çok zor bir yaşam süren, eşinden hayatı boyunca psikolojik ve fiziksel şiddet görmüş olan, son dönemde ise bir hastalıkla da boğuşmaya başlayan Cennet, ölümünden önce tuttuğu bir avukata ölümünden sonra açılmak üzere bir mektup bırakıyor. “Bilseniz ölmem ne uzun sürdü!” diyerek derdini birkaç küçük cümleyle anlatmaya çalıştığı ve ölümünden kocası Yılmaz’ı sorumlu tuttuğu bir mektup.

*Güneşin Kızları, Sen Anlat Karadeniz ve Annenin Sırrıdır Çocuk gibi dizilerden hatırlanabilecek İrem Helvacıoğlu, Cennet’in mektubunu emanet ettiği idealist avukatımız Zeynep karakterine hayat veriyor. Doğru olanı yapmaya çalışan, korksa da korkusunun üstüne gitmekten çekinmeyen biri Zeynep. Bugüne kadar kendisine ait küçük hukuk bürosunda çalışmış. Çok kısa bir süre önce büyük bir hukuk firmasından iş teklifi alıyor. İşi kabul ediyor ama gün geçtikçe içselleştireceği ve bağlanacağı bu davadan da vazgeçmek niyetinde değil. Onu zorlu bir aile ve zorlu bir yolculuk bekliyor.

*Ayça Bingöl (Öyle Bir Geçer Zaman Ki), flashback sahneleriyle karşımıza çıkan rahmetlimiz Cennet‘e hayat veriyor. Çok küçük yaşta evlendirilmiş Cennet. Koca evinde huzur bulamamış. Gördüğü psikolojik ve fiziksel şiddet, onu ölümü büyük bir arzuyla bekler hale getirmiş. Elinden geldiğince iyi bir anne olmaya çalışmış. Ama elinden gelen yeterli olamamış çoğu zaman kocası yüzünden. Kocasından çok korkarmış ve hayatı boyunca susmuş. Ölümüyle birlikte nihayet konuşmaya karar vermiş.

*Kötü rollerin adamı Mesut Akusta, yine kötü bir rolle karşımızda. Kendisinden başkasını düşünmeyen, olur olmaz her şeye sinirlenen ve olur olmaz her şey için kavga çıkarabilen şiddet bağımlısı bir adam Yılmaz. Etrafındaki herkes korkar ondan. Dayanamayıp sinirlenerek üstüne yürüseler bile korkarlar içten içe. Ailesi, mahalleli, esnaf, herkes nasıl biri olduğunu bilir onun ama ona bulaşmamayı, kafalarını başka bir yöne çevirmeyi tercih ederler. Onların da başlarına bela olsun istemezler. Deli Yılmaz lakaplı Yılmaz, mahallede küçük bir tatlıcı dükkanı işletmekte.

*Adı Mutluluk, Arıza, Baba ve İstanbullu Gelin gibi dizilerden hatırlanabilecek Dilara Aksüyek, Yılmaz’ı bu hayatta gerçek manada seven tek kişi konumundaki Feride karakterine hayat veriyor. Feride, Yılmaz’ın en küçük çocuğu. Annesi, ablası ve ağabeyi dayak yerken, aşağılanırken, aç bırakılırken hep babası tarafından kayrılmış Feride. Onun saçını okşamış, onu kucaklamış, diğerlerini aç bırakıp onun karnını doyurmuş Yılmaz. O da şiddet dolu bu evde yaşananlar hakkında objektifliğini tamamen kaybedip garip seviyede bir ‘babacılık’ geliştirmiş kendi iç dünyasında. Annesinin ölürken bıraktığı mektup en çok onun canını acıtmakta, en çok onun tarafından tepki görmekte. Ortalıkta “Benim babam yapmaz böyle bir şey!” nidalarıyla dolanmakta Feride. Kıvanç (Cemal Toktaş) isimli zengin bir avukatla evli ama boşanma arifesinde. Onun bu babacılığı, onu savunmaları, her çağırışında koşmaları, kocasına sormaksızın ona maddi olarak destek oluşları adamı çileden çıkarmış ve nihayetinde ondan ayrılmış.

*Geniş Aile, Mucize Doktor ve Baba gibi dizilerden hatırlanabilecek Bihter Dinçel, Yılmaz’ın en büyük çocuğu Birsen karakterini canlandırıyor. Kader konusunda anasıyla yarışır durumda Birsen. Evlenmiş, 2 çocuk sahibi olmuş. Kocası yıllar önce vefat etmiş. Yılmaz’dan birkaç sokak ötede yaşıyor. Kocasının erkek kardeşi Mehmet (Timur Ölkebaş) ve onun eşi (Özlem Ulukan) hasta annelerine bakmak istemedikleri için onların alt katında yaşamaya devam ediyor ve yatalak kayınvalidesine (Güler Ökten) bakıyor. Yılmaz her çağırdığında korkudan koşarak yanına koşuyor. Bu korkaklığı ve ezikliğiyle çocuklarını da epey sinirlendiriyor. Oğlu Yusuf (Alp Akar), liseyi bırakmış ve istemeye istemeye dedesinin dükkanında çalışmakta. Olaylara karşı daha sağlıklı bir bakış açısına sahip olan isyankar ruhlu kızı Seray (Eylül Ersöz) ise bu yoklukta iyi bir üniversite kazanma hayali içerisinde.

*Alp Navruz (Ada Masalı, Fazilet Hanım ve Kızları), Yılmaz’ın ortanca çocuğu Halil karakterine hayat veriyor. Asi ruhlu, atarlı ve bir miktar kavgacı bir tip Halil. Çocukluk travmalarını hala atlatamamış durumda. Babasından iliklerine kadar nefret etmekte. Yıllar önce babasıyla arasında ona bıçak çektiği şiddetli bir kavga yaşanmış ve sonrasında da evi terk etmiş. Bu sebeple babası onu annesinin cenazesinden bile uzak tutmaya çalışmakta. Şık bir restoranın kapısında bodyguard olarak çalışmakta ve kirasını karşılamakta zorlandığı eski püskü bir dairede yalnız yaşamakta.

*60 yaşında demeye bin şahit lazım olan ünlü oyuncu Aydan Şener ve Ertuğrul Postoğlu (Paramparça), Zeynep’in ebeveynleri olarak karşımıza çıkmaktalar. Modern bir anne-baba olarak sunulmakta ikili. Anne, Zeynep’in bu davaya bakmasının tehlikeli olabileceğinin farkında ve davayı bırakmasını istemekte. Baba ise daha ılımlı. Kızının inatçılığının ve kendinden geçen idealistliğinin de farkında.

*Erhan Alpay (Sefirin Kızı), Zeynep’in yeni patronunu canlandırıyor. Kendini beğenmiş, itici bir adam. Halil ile sıkça gittiği restoranın kapısında karşılaşıyorlar. Onu eziklemeye çalışırken beklemediği bir tepki alıyor. Sonrasında ders vermeye çalışırken bir başka tepki daha. Halil ile karşılıklı olarak birbirlerinden haz etmiyorlar kısacası.

*İlayda Ildır (Sefirin Kızı, Söz), Halil’in çalıştığı restoranda garsonluk yapan ve ona aşık olan güzel bir genç kadına hayat veriyor.

*İrem Yüksel, Zeynep’in yeni iş yerine yanında götürdüğü şirin asistanını canlandırıyor.

*Rozet Hubeş, Yılmaz’ın başka bir şehirde yaşayan, Cennet’in ölümü vesilesiyle gelen ama Yılmaz’ın geri dönüşüne izin vermediği kız kardeşi rolüyle karşımıza çıkıyor. Hasan Şahintürk ise onun kocasını canlandırıyor. Yılmaz’dan hiç hoşlanmıyor ama korkudan sesini çıkaramıyor o da herkes gibi.

*Son olarak Kayra Şenocak dahil oldu kadroya Yılmaz’ın yeni avukatı Levent rolüyle.

Bunu da ilk başladığı günden beri takip etmekteyim. Diğer 3 diziye kıyasla biraz daha aşağı seviyede bir dizi olduğunu söyleyebilirim. Tempo olarak biraz yavaş kalabiliyor ve bolca bağırış çağırış içermekte. Yardımcı karakterleri bir kenara bırakırsam ana karakterlerinin sevilebilirlik seviyesi de çok yüksek değil. Buna rağmen hikaye ve karakter altyapısı sayesinde izletebiliyor kendini şimdilik.

BİR CEVAP BIRAK

Please enter your comment!
Please enter your name here